Uzak Asya Seyir Defteri (Yaz 2019) 5. Bölüm, Japonya, Tokyo (Fotoğraf Gezi Kültürü)
Cuma, 28 Haziran 2019
Sabah kalkıp, kahvaltımızı yapıp, anahtarımızı şifreli kutuya koyup, kutuyu da şifreli posta kutusuna bırakıp kaldığımız yerden çıkıyoruz. JR (Japan Rail) Pass ‘ımızı kullanıp Shinkansen ‘e (Trenlerin adı) binip yaklaşık üç saatte Tokyo’ya ulaşıyoruz. Tokyo ana istasyondan yine JR Pass ‘ı kullanıp başka bir trenle otelimizin olduğu istasyona ulaşıyoruz. Otel buradan on dakikalık yürüme mesafesinde. Otele varıyoruz. (Ya, kolay olsun diye otel diyorum ama günlük kiralanan bir ev burası.)
Kapıyı çalıyoruz, ev sahibi üst katta oturuyormuş, aşağı iniyor ve bizi depo gibi bir yerin içerisinden geçirip kalacağımız yere götürüyor. İki odalı, odanın birinde perde ile ayrılmış mutfak ve bir yer masası var. Yerdeki minderlere oturuluyor. Mutfakta ihtiyaç olabilecek her şey var. Bu odada bir ranza ve bir yer yatağı var. Hamit’ler burada kalacaklar. Bizim odada iki yer yatağı var ve ortak banyoya bizim odadan geçilerek gidiliyor. Tuvalet banyoda değil, evin dışında, ana kapıdan hemen sonra. Ev ilginç, hoş ve sıcak geliyor bize. Yerleşip hemen çıkıyor ve metro ile Akihabara’ya gidiyoruz. Burası Tokyo’nun elektronik cenneti. Her büyük merkezde olduğu gibi burada da büyük binalar, dev ekranlar ve süper kalabalık var.
Ekranlarda, billboardlarda, vitrinlerde en çok animeler var. Japonya’da anime çok yaygın. Metroda da cep telefonundan anime seyreden çok gördüm. Çok renkli burası.
Çok yoğun olmasa da hava yağışlı. Hava karardıktan sonra metroyu kullanarak dönüşe geçiyoruz.
Kaldığımız yere çok yakın, iki dakika mesafede 24 saat açık bir market var, otele gitmeden oraya uğruyoruz. Çeşit çeşit pişmiş deniz ürünlerinden alıyoruz, bir şişe de sake. Merak edip birer de şaraptan daha az, biradan çok alkollü meyve suyu gibi içecekten alıp eve dönüyoruz. Yiyecekleri mikrodalgada ısıtıp güzel bir ziyafet çekiyoruz. Bir şişe sake, birerde o meyveli zımbırtı bizi kesmiyor, sohbet muhabbet iyi çünkü. Gidip birer tane daha alıyoruz. Hepsini içince film kopuyor bizde. Öpiiim abi modunda, gece yarısından sonra, saat bir gibi yatıyoruz. Tabii mideler Perşembe Pazarı gibi karma karışık ama uyuyoruz bir şekilde. Odalar da dışarıdan ışık almadığında ertesi gün ona kadar kalkamıyoruz. Kalktığımızda midelerdeki problem azalmış ama ufaktan devam ediyor gibi. Her iyi şeyin bir bedeli olur, değil mi? Bu arada sakenin dikkatli içilmesi gerektiğini de tecrübeyle öğreniyoruz.