Güney Amerika Seyir Defteri (Yaz 2017) 19. Bölüm Brezilya, Rio de Janeiro (Fotoğraf Gezi Kültürü)

21 Temmuz 2017 – Cuma

Sabah erken kalkıp sırt çantalarını hazırladık. Bir şeyleri atmadan yeni şeyler alıyoruz ve dolayısıyla gün geçtikçe çantalara eşyaları sığdırmak, kapatmak zorlaşıyor. Neyse ki yalnızca üç günümüz kaldı. Yine de şu anda giydiğimiz kışlıkları nasıl sığdıracağız diye kara kara düşünüyoruz. Saat sekizde kahvaltıdayız. Aceleyle iyi bir kahvaltı yapıyoruz. 8:30’da resepsiyondayız. On dakika gecikme ile çocuk geliyor ve bizi havaalanına götürüyor. Havaalanı çok yakın, üç bilemedin dört kilometre. Çok çabuk gidiyoruz. Check-in işlemini akşam yapmıştık, bavulları da çabucak verip kontrolden geçip kapıya gidiyoruz.

Uçak yaklaşık bir saat gecikme ile kalkıyor. Elveda Igiaçu merhaba Rio de Janeiro demek üzere havadayız. Yolculuğumuz iki saat sürecek. Öğlen gibi iniyoruz ve taksiye atlayıp otele doğru gidiyoruz. Bu son otelimiz artık. Küçük odaları olan temiz bir otel. Yerleşip hemen çıkıyoruz. Bir, iki kilometre ötedeki Santa Teresa’ya gidiyoruz yürüyerek. Burası biraz tepede, eskiden zenginlerin yaşadığı bir yermiş. Sonradan terk edilerek köhne bir hale gelmiş. Şimdi ise sanat atölyeleri, bar, restoranlarla tekrar canlanmaya başlamış. Ayrıca tepeden manzarası da fena değilmiş. Gidiyoruz ama aradığımızı veya beklentimizi karşılayacak bir ortam bulamıyoruz. Kış olmasının etkisi olabilir. Gerçi kış dediysem tişört ve sandaletle dolaşıyoruz 😊.

Dünyanın çalışan en eski tramvayı şehir merkezinden buraya geliyormuş, rayları görüyoruz ama tramvayın kendisini göremiyoruz.

Tekrar yürüyerek otele dönüyoruz. Varmadan önce yakın bir marketten alışveriş yapıyoruz. Hava sıcak, aldıklarımızı otele koyduktan sonra hemen karşıdaki sokağa taşmış salaş bara gidip bira istiyoruz. Birer bira yatmadan önce iyi geliyor.

Biraları içtikten sonra yatmaya gidiyoruz. Yarın programda o büyük İsa heykeli ve karşı tepesi var. Zamanımız az. Ulaşıma da yabancı olduğumuzdan taksi ile gideceğiz. Hadi bakalım iyi geceler.