Güney Amerika Seyir Defteri (Yaz 2017) 21. Bölüm Brezilya, Rio de Janeiro (Devam) (Fotoğraf Gezi Kültürü)

23 Temmuz 2017 – Pazar

Sabah sekizde kahvaltıya iniyoruz. Bir anda Ayçin kara haberi veriyor. Hamit check-in yapmaya çalışmış ama bugün bizim uçağın saatinde uçuş görünmüyormuş. Nasıl olur? Hamit hemen telefonla ulaşmaya çalışmış ama kimseye ulaşamamış. Bugün Pazar ondan mı diye tartışıyoruz. Bileti Skyscanner ‘ın yönlendirmesi ile Budget Air ‘den almıştık ocak ayı gibi. Kimseye ulaşamayınca günümüzü zehir etmeyelim, öğleden sonra gideriz havaalanına, nasıl olsa hallederler diyoruz. Ama tüm gün aklımızdan çıkmayacağını da biliyoruz bu durumun. Bir sonraki uçuş Salı günü görünüyor, ayın 25’i. Neyse, hadi bakalım plaja. Kahvaltıyı halledip otelden de ilişki kesmeyi yapıyor, bavulları resepsiyona teslim edip çıkıyoruz dışarı. Taksiye atlayıp ilk önce Ipanema plajına gidiyoruz. Sabah erken olmasına rağmen epey denize giren var. Hemen şezlongcular, şemsiyeciler çeviriyor etrafımızı. Onları bertaraf edip, ayakkabıları çıkartıp kumsalda yürümeye başlıyoruz. Deniz ve kum çok güzel.

Sahili yürüdükten sonra yine yürüyerek Copacabana sahiline gidiyoruz. Öğleden sonra sanırım hem havanın ısınması hem de Copacabana’dan dolayı burası oldukça kalabalıklaştı. Biraz daha yürüyüp, sahilde masa sandalyesi olan bir büfede soğuk biralarımızı içiyoruz.

E artık şu uçak olayı ile ilgili yüzleşmeye gitme vakti geldi. Yine bir taksiye atlayıp önce otele gidip sırt çantalarımızı alıyor, oradan da havaalanına gidiyoruz. İlk olarak danışmaya uçuşu sorup o gün Casablanca ‘ya giden bir uçak olmadığını öğreniyoruz. (Zaten biliyoruz da ne olur ne olmaz diye) Sonra her hangi bir Royal Air Maroc yetkilisinin de olmadığını öğreniyoruz ☹. Telefonla hem uçak firmasına hem de Budget Air firmasına ulaşmaya çalışıyoruz, o da yok. Orada sivil havacılık yetkililerini bulup, onlara anlatmaya çalışıyoruz ama yapabilecekleri bir şey olmadığı yanıtını alıyoruz. Böylece birilerine ulaşmaya çalışarak saatler geçiriyoruz hava alanında. Sonunda Budget Air firmasından Efruz diye birine mail yoluyla ulaşıyoruz, o da zaten çıkmayan havayolu firmasının telefonunu verip sessizliğe gömülüyor. Yapacak bir şey yok. Türkiye’de sabah olmasını bekleyeceğiz. Tekrar Booking.com ‘dan kaldığımız otelde yer ayırtıp, taksiye de atlayıp dönüyoruz. Karnımız aç, bizim salaş sokak barında yemek te var. Gidip birayla beraber karnımızı doyuruyoruz. Sonra yatmaya, sabah ola hayır ola.