Güney Amerika Seyir Defteri (Yaz 2017) 11. Bölüm Bolivya, Uyuni (Fotoğraf Gezi Kültürü)

blog-item

Güney Amerika Seyir Defteri (Yaz 2017) 

Bölüm 11, Bolivya, Uyuni.

Uyuni, 12 Temmuz 2017

Sabah 5 gibi Uyuni ’de iniyoruz. Hava çok soğuk. Otobüsten iner inmez Tuz Gölü turcuları sarıyor etrafımızı. Biraz da soğuktan korunmak için, gelen kızlardan birinin peşine takılarak ofisine gidiyoruz. 1 ve 2 günlük turlar var. Günlük tur için kişi başı 125 Bolivyanos ‘a anlaşıyoruz, öğle yemeği dâhil. Biraz ısınıp, çantaları orada bırakıp, karşıdaki kafeye geçiyoruz. Tur 10:30’da, epey zaman var.

Uyuni’den görüntüler

Tur programı ve krokisi

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Sohbet ve uzun zamandır ilk defa gördüğümüz, Almanya’da yaşayan iki Türk arkadaşla konuşarak zamanı geçiriyoruz. Bu arada İnternet şifresi karşılığı kahvaltı ve kahve içiyoruz. Doymuyoruz, La Paz ’da hazırladığımız sandviçleri de mideye indiriyoruz. Çoğunlukla olduğu gibi bizi tura götürecek Jeep’ler zamanında gelmiyor, ancak 11:10 gibi hazır olup çıkıyoruz yola.

İlk mola bir tren, lokomotif mezarlığı. Zamanında tuz nakli için kullanılmış buharlı lokomotifler, onlarca.

 

 

 

 

Tuz gölü haritası

Tren mezarlığından görüntüler

Sonraki durak doğal olarak alışveriş. Genelde bütün mekânlar tuzdan yapılmış. Bir, iki ufak hediyelik alıyoruz. Sonraki adım tuz gölü fotoğrafları. Sonsuz büyük ve beyazlıkta. Çekiyoruz fotoğraflarımızı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Tamamen tuzdan yapılmış bina, masa ve oturaklarda öğle yemeğimizi yiyoruz.

Sıra öğlen yemeğinde. Şoför, daha önce hazırladığı kumanyayı, yine tuzdan bir otelin masalarını kullanarak hazırlıyor. Bütün turlar aynı şekilde, birer masa kapıp kuruyorlar masalarını. Onlarca masa var. Kumanyamız; haşlanmış tavuk, pilav, kola, salata. Grup olarak yemeğimizi yiyoruz, 7 kişiyiz. Masa için 10 Bolivyanos ($Bs) ödüyoruz.

Bizimkiler de uğramış

Yemekten sonra bembeyaz tuz üzerinde neredeyse yarım saat gidiyoruz arabalarla. Bu tuz gölü olarak dünyanın en büyük gölü. Mevsimden dolayı çok az kalmış olan bir su kenarına geliyoruz. Arkada bir tepe, suyun karşısında lama ve flamingolar, hoş bir ortam. Tabi bol fotoğraf. Anı olarak yerden bir miktar tuz almayı da ihmal etmiyorum.

 

 

Sonraki durağımız kaktüs adası. Adından da anlaşılacağı gibi kaktüslerle dolu bir ada. Kaktüslerin arasında dolaşmak için 30 ‘ar $Bs istiyorlar, biz de dışarıdan fotoğraflamakla yetiniyoruz. Fotoğraf için daha da iyi oluyor. İnsan bu kadar yüksek, soğuk ve tuzlu bir ortamda bu kadar kaktüsün olmasına şaşırıyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Defterime yapıştırdığım bir kaç kaktüs dikeni

Burada da yaklaşık 40 dakika geçirdikten sonra artık dönüşe geçiyoruz. Yol uzun. Dönerken bir ara mola verip, göl üzerinde güneşi batırıyoruz. Tuzun yüzeyde oluşturduğu altıgen geometrik şekiller ve gün batışının o muhteşem ışığı, güzel görüntüler oluşturuyor. Sonra dönüş yoluna devam. Yol dediysem de yol falan yok. Tuz üzerindeki tekerlek izlerini takip ediyor şoförler. Saat 7 gibi dönüyoruz Uyuni ‘ye.

Gün batarken Tuz Gölü

Potosi otobüs biletimiz

Hava artık karanlık. Otobüsümüze daha 1.5 saat var ama burada yapacak bir şey yok. Sabahki kafe kapanmış. Oradaki kötü tuvaleti kullanmıştık, o da yok. Genelde gezdiğimiz ülkeler içinde şimdilik en kötü tuvaletler Bolivya’da, o da bulursan. Otobüse doğru giderken bir umumi tuvalet buluyoruz, 1 $Bs, ama girilecek gibi değil. Su yok fakat ihtiyaç ta var, idare ediyoruz ne yapalım.

Saat 20:30 ‘u beş geçe otobüs kalkıyor.

Bugün 9000 adım attık.

 

 

 

 

Site araması

Bu Blog hakkında

Eğer sıkılmazsanız bu Bolg’da Karavan ve karavansız uzaklara yaptığımız fotoğraf ağırlıklı gezi yazılarımı izleyip, okuyacaksınız..